Kayıtlar

 WORLDBUILD ÖĞRENİMİM #1 ön ama kısa sözcükler     Son zamanlarda oyun geliştirme üzerine art ve narrative branchlarında okumalar yapmaya başladım. Bunların bir kısmını ne kadar aktif olarak okusam da beynimde sadece yabancı kelimelerin anlamlarının kaldığını ve okuduğum tasarım materyallerinin beynimde pek yer etmediğini düşünmeye başladım. Olaya dair böyle bir farkındalık geliştirdiğim zaman da farklı bir öğrenim yolu denemeye karar verdim.      Okumalarım sonrası aklımda kalanları sanki başkasına anlatıyormuş gibi tekrar yazmak; hem kendim için bir tekrar olur, hem de bir şeyler öğrendiğime dair kendimi inandırabilirim diye düşündüm. Yani edindiğim bilgileri pratik olarak kullanabilmek ve sonuçlarını görmek, buna göre kendimi revize etmek istedim.      Umarım güzel bir ilerleme kaydedebiliriz. WorldBuild Nedir?      Bu terimi genel olarak atmosfer oluşturmak diye nitelendirebiliriz.     Oyuncu ve oyun fiziksel dünyada buluştuğunda henüz oyun başlamadan önce çok net bir boyutsal ayrı

SUPER MEAT BOY

Resim
  SUPER MEAT BOY Bu “ne düğü” belirsiz yanılsamalardan ibaret canımız dünyamıza gelen en ücra düşünceler, kovulan, ayıplanan, kakıştırılan ve ötekileştirilen her şey; denize atılan çöplerin uzak kıyılara sürüklendiği gibi bir yere sürükleniyor…. Edmund McMillen’ın harmoni içinde dizilmiş çöplük beynine. Bu yazımda malumunuz, geliştirmeye çalıştığımız platformer magarajam4 oyunumuz “30 YIL NOFAP” için referanslar ve bakış açıları biriktirmek amacıyla oynadığım challenging platformerlardan Meat Boy hakkında yazışiciğim. Bu kaç ya da sev arasında harap olduğumuz görselliklere sahip ürkünç tatlış oyun, artık iyice efsaneleşmiş durumda. Indie the Movie filminden oyunu geliştiren ikilinin macerasına, stresine ve eğlencesine bir nebze de olsa ortak olduktan sonra hele ki 30 YIL NOFAP de varken oynamaktan kaçınmak olanaksız hale geldi. Fiyatını çok hafiften fazla bularak steam üzerinden oyunu satın aldım. Ekranda karşıma çıkan ilk şeyin ciddiyetsiz, esprili bir şekilde oyuncuya karş
Resim
  DOOMLUYORUM#2 DOOM II Önsöz'cük      Bu oyunu oynamak her şeyden önce kendi detay görebilmeme ve oyun analiz etmemdeki disiplini geliştirmeme yaradı diyebilirim. Çünkü ön yargılarım ve travmalarıma göre DOOM1'den sonra gelecek oyunun daha özenilmemiş ve marketing sebepleri için kalitesi düşmüş olacağını düşünüyordum. ( Bunlar tamamen kendi kişisel pislik ve anksiyete akan düşüncelerim.)  O kadar çok kandırıyordum ki karşılaştığım en küçük bug veya tutarsızlıkta canım acayip sıkılıyordu. En ufak bir taş parçası bile gözüme meteor gibi görünüyordu ve duygularım içinde kaybolup oyundan soğumaya başladım. Ben bu oyunu atmosferi ve duruşuna gösterdiği özenle beraber, saygı duyduğu oyuncular için seviyordum. Özellikle atmosfer anlamında büyük bir çöküş yaşadım. (Bir balkona çıkıp hava alcamüğğğcanımgeneskldı) (geldim.)          Evet... Oyuna yeni gelmiş güzel detay ve espriler var. Yeni oynanış stratejileri gerektiren ve zorluğu arttıran farklı level tasarımları var. Ama benim bu
Resim
DOOMLUYORUM#1 THE ULTIMATE DOOM Önsöz'cük      6 yaşımdan beri sürekli gördüğüm, duyduğum bir rivayetler ( korku,zorluk,vahşet,ihtiras ) zinciri içerisinde 19 yaşımda DOOM serisini Steam üzerinden aldım. İlginçtir Doom serisi inanılmaz indirimlere girebiliyor. Hatta kurban bayramında bile Doom Eternal indirime girmişti.(Sanırım Playstoredaydı ve şeytanlarla alakalı dini bir şaka vardı gibi anımsıyorum.) Bu sonbahar indiriminde de Steam'de satılan tüm seriyi yaklaşık 400tl yerine 100tlye alabildim. Baya iyi indiriyorlar fiyatı. Çok sıcak bir karşılamaydı gerçekten :D     Aklıma bu sıcak karşılama ile beraber direkt "DOOM Hikayeleri" geldi. Mahmut Saral'ın "DOOM Hikayeleri" kitabını her gece yatmadan önce biraz biraz okuyordum. Doom'u yapan ekip   idSoftware çok çılgın derecede hayran kitlesine sadık ve inanılmaz sevecen davranıyor. Mail atışmaları olsun, hediye büstler yollaması olsun, özel üretim isteklere ücret istemeden karşılık vermek olsun, harik